Bruce Springsteen, San Sebastián konserinde Donald Trump'a karşı konuştu: "Sizden sesinizi yükseltmenizi ve otoriterliğe karşı bize katılmanızı istiyorum."

Donald Trump'ın İran'ı bombalamasından kısa bir süre önce Bruce Springsteen , San Sebastián'da sahne alıyordu ve olacaklardan habersiz, sahnede Trump yönetimine karşı net bir mesaj veriyordu.

San Sebastian kalabalığını, Springsteen'in şehri sevdiği gibi, kendisine hayran olan bir "Gabon Donostia" ile selamladıktan sonra, söz konusu konser San Sebastian'da olmasa bile, birkaç ziyaretinde günlerce izinli kaldı.

Açılış parçasını çılgın bir "My Love Will Not Let You Down" ile birleştiren "Boss", hiç kimsenin kaçırmaması için ekranlarda altyazılarla, "yozlaşmış, beceriksiz ve hain" Trump Yönetimi'ne karşı mesajını Manchester'da söylediği sözleri kelimesi kelimesine tekrarlayarak başlattı.

"Demokrasiye inanan hepinizden sesinizi yükseltmenizi ve otoriterliğe karşı bize katılmanızı istiyorum" diyen sanatçı, mesajını güçlendirmek için seçtiği tüm şarkılarda olduğu gibi, "Umut ve Düşler Ülkesi" adlı parçayı da altyazılı olarak seslendirdi.

Son derece profesyonel E Street Band'in güçlü desteğiyle, Amerikalı müzisyen "Darkness in the Edge of Town", "The Promised Land", "The River" ve "Hungry Hearts" gibi eski şarkıları kalabalık bir toplulukla birlikte, "Death to My Hometown" ve "Lonesome Day" gibi bu yüzyılın şarkılarıyla harmanladı. Bir zamanlar yaptığı gibi artık sahnede zıplamıyor, ancak kendini duyurmak için güçlü sesini koruyor.

Trump'ı tekrar hatırladı - "bir ülkede bir demagog ortaya çıkması için koşullar uygun olduğunda, ortaya çıkacağından emin olabilirsiniz" - "Rainmaker"ı ona ithaf etti, yine altyazılı olarak. Bir "rainmaker" hakkında bir şarkı, hizmetlerini umuda ihtiyaç duyanlara sunan bir şarlatan.

"House of a Thousand Guitars"ı söylemeden önce Amerikalılara "işte, evde, sokaklarda barışçıl bir şekilde" örgütlenmeleri çağrısında bulundu. Ardından "My City is on Ruins"i söyleyerek Trump yönetiminin göçmenleri sınır dışı etmesi, ifade özgürlüğünü kısıtlaması, müttefiklerini terk etmesi, üniversite fonlarını ortadan kaldırması ve diktatörlerle yakınlaşması yönündeki eleştirilerine değindi. "Derin bir şekilde Amerikalı olmanın anlamını anlamıyorlar. Bu anı atlatacağız," diye iddia etti.

Ancak ülkesinde karanlık günler yaşanıyor ve "Boss" kutlama havasında değil. Bu nedenle, ülkesi için gerçek bir duayı sona sakladı. Avrupa turnesi boyunca olduğu gibi son gösterisi de Bob Dylan'ın coşkulu "Chimes of Freedom" parçasıydı. Marjinlerde yaşayanlar, unutulmuş ve mülksüzleştirilmişler için bir empati şarkısı. San Sebastián'ın karanlık ve tehditkar gökyüzüne bir dua gibi yükselen "Chimes of freedom".